Demir Yolu Sektöründe Yerli Üretimle Bağımsızlık Hedefleri

Yurt Dışına Bağımlılığın Azalması ve Yerli Üretim Politikaları
Son yıllarda, yeni teknolojilerin ülkemize entegre edilmesi ve yurt dışına olan bağımlılığın azaltılması amacıyla milli ve yerli üretim politikaları ön plana çıkmaktadır. Bu yaklaşım, aynı zamanda cari açığın düşürülmesine de katkı sağlamaktadır. Yatırım ve inovasyon odaklı stratejilerle desteklenen bu süreç, ekonomik sürdürülebilirliği artırmayı hedeflemektedir.
Y
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demir yolu projelerindeki yerli üretim oranlarının artırılması için yürütülen çalışmalara dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde demir yolu sektörüne yapılan yatırımlarla gelişmiş bir altyapı oluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. Bu doğrultuda doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım koridorlarında hızlı, güvenli ve ekonomik demir yolu taşımacılığının sağlanarak ülke ekonomisine katkıda bulunulması hedefleniyor.
Uraloğlu, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasında 760 milyar dolarlık ticari ve ekonomik hareketliliğin merkezinde yer aldığını belirtti. Ülkenin, gelişmekte olan demir yolu ve kara yolu ağı, çevresindeki denizler ve limanlar, havacılık sektörü ile lojistik altyapısı sayesinde önemli bir "hub" konumuna sahip olduğunu vurguladı. Demir yolu serüveninin 1856 yılında İzmir-Aydın hattının inşasıyla başladığını hatırlatan Uraloğlu, o dönemdeki demir yollarının tamamının yabancı sermaye ile inşa edildiğini, 2003 yılında başlayan kalkınma süreciyle birlikte yerli ve milli bir yapı kazandığını ifade etti.
Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2003 yılında demir yollarının yeniden ülke politikası haline gelmesiyle belirlenen en önemli hedeflerden birinin yerli demir yolu sanayisinin geliştirilmesi olduğunu dile getirdi. Son 23 yılda ulaşım alanına yapılan toplam 280 milyar dolarlık yatırımın 63 milyar dolarlık kısmının demir yolu sektörüne yönlendirildiğini belirten Bakan, bu yatırımların yüzde 60'ının Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.
Demir yolu taşımacılığında elektrik enerjisinin kullanımının, taşıma maliyetlerini düşürmek ve çevre dostu işletmecilik sağlamak açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Uraloğlu, bu kapsamda 915 kilometrelik hat kesiminde elektrifikasyon sistemlerinin inşasına, 2 bin 926 kilometrelik hat kesiminde ise proje ve planlama çalışmalarına devam ettiklerini kaydetti. Ayrıca, emniyet ve kapasite artışına katkı sağlayan sinyalizasyon projelerinde de önemli ilerlemeler kaydettiklerini belirtti. Uraloğlu, 1460 kilometrelik hatta sinyalizasyon çalışmaları yürütüldüğünü ve yerli sinyalizasyon sistemlerinin kullanıldığı 1157 kilometrelik hattın da dahil olduğu toplam 2 bin 558 kilometrelik hatta proje ve planlama çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Yerli demir yolu sanayisinin oluşturulması hedefi doğrultusunda atılan adımlara dikkat çeken Uraloğlu, yeni teknolojilerin ülkeye kazandırılması, yurtdışına bağımlılığın azaltılması ve cari açığın düşürülmesi için milli üretim politikalarının ön plana çıktığını söyledi. Bu politikalar çerçevesinde inşa edilen yüksek hızlı tren ve konvansiyonel tren hatlarıyla yerli üretim oranlarının önemli ölçüde artırıldığını vurguladı. Elektrifikasyon alanında yerli üretim oranı yüzde 10'dan yüzde 95'e, sinyalizasyonda yüzde 17'den yüzde 35'e, üstyapıda yüzde 11'den yüzde 95'e, altyapıda ise yüzde 96'dan yüzde 100'e yükseldi.
Ayrıca, demir yolu araçlarının üretiminde de önemli bir aşama kaydedildiğini bildiren Uraloğlu, saatte 160 kilometre hız altyapısına sahip tren ve banliyö setlerinin, hafif raylı sistem araçlarının kendi imkanlarıyla ve yüzde 70 oranında yerli üretimle üretilebilir hale geldiğini belirtti. Sektördeki lojistik taşımacılık miktarının 14 milyon tondan 35 milyon tona yükseldiğine dikkat çeken Bakan, sektör temsilcilerinin yalnızca yurtiçine değil, dünya pazarına da mal ve hizmet üretebilir konuma geldiğini kaydetti.
Sonuç olarak, demir yolu sektöründe yapılan yatırımlar ve geliştirmeler, Türkiye'nin ulaşım altyapısını güçlendirme çabalarının yanı sıra yerli üretim kapasitesini artırma hedefiyle de önem taşıyor. Bu süreçte, yerli sanayinin desteklenmesi ve teknolojik gelişmelerin sağlanması, ülkenin ekonomik büyümesine katkı sağlamaya devam edecektir.
Mobil uygulamamızı indirerek, güncel gelişmelerden anında haberdar olabilirsiniz. Jeotermal kaynak arama ruhsatı için beş yeni ihale gerçekleştirilecek.
Emtia Piyasalarında Tarife Beklentileri Olumlu Yönlü Gelişmeler
Türkiye, hamsi ihracatında en çok Belçika'ya yöneliyor.
Tatil planı yapanlar için önemli uyarı: Dikkatli olun, dolandırıcılıklara karşı tedbirli davranın.
Bakan Işıkhan, belediyelerin toplam borcunun 196 milyar TL olduğunu açıkladı.
Şimşek, ABD'deki temasları hakkında bilgi verdi: Türkiye'ye olan ilgi oldukça fazla.
Sayfa açılıyor…
Popüler Aramalar