İklim Kanunu ile Değişenler: 14 Soruda Merak Edilenler

İklim Kanunu nedir ve bu kanun neleri değiştirecek? İklim Kanunu ile ilgili merak edilenler
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, "İklim Kanunu Teklifi" hakkında 14 soruyla bilgi verdi. Bakanlığın açıklamasına göre, toplamda 20 madde, 2 geçici madde ve 3 ayrı kanunda değişiklik öneren bu teklif, iklim değişikliği ile mücadeleyi yasal bir çerçeveye oturtmayı amaçlıyor. Peki, İklim Kanunu tam olarak nedir? Bu kanuna neden ihtiyaç duyuluyor? İşte İklim Kanunu ile ilgili sıkça sorulan 14 soru ve cevapları…
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye'nin ilk İklim Kanunu Teklifi ile ilgili olarak TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak görüşmeler öncesinde merak edilen konuları 14 soruyla aydınlattı. Bakanlığın açıklamasına göre, kanun teklifi 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik önerisi içeriyor. Bu düzenlemeyle iklim değişikliğiyle mücadelede yasal bir çerçeve oluşturulması hedefleniyor.
Söz konusu kanun, iklim değişikliği kaynaklı doğal afetlerin yıkıcı etkilerine karşı dayanıklı şehirlerin inşa edilmesine yönelik önlemleri içerecek. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi amacıyla doğa dostu üretim yöntemlerinin teşvik edilmesi, biyoçeşitliliğin korunması ve yeşil alanların artırılması da bu düzenlemenin kapsamına alınacak. Su ve gıda güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirler de yasal çerçeveye dahil edilecek.
Bu kanun teklifi, ekonominin, şehirlerin ve tarım gibi kritik sektörlerin iklim krizinden en az şekilde etkilenmesi için yapılacak düzenlemeleri içeriyor. Aynı zamanda yerel ve ulusal düzeyde eylem planlarının hazırlanmasına zemin hazırlayacak.
İklim Kanunu'na duyulan ihtiyaç
İklim Kanunu'nun ana hedefi, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak ve sürdürülebilir bir yeşil büyümeyi teşvik etmektir. Bu yasal düzenleme, iklim değişikliğinin neden olduğu krizlerin ve olumsuz etkilerin en aza indirilmesini amaçlamaktadır. Kanun, iklime dayanıklı şehirler inşa edilmesi ve afet risklerinin azaltılması açısından hayati bir rol oynamaktadır. Biyoçeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması, su ve gıda güvenliğinin sağlanması, yeşil alanların ve ormanların artırılması, ayrıca yenilenebilir enerji kapasitesinin yükseltilmesi gibi konularda bir yol haritası sunmaktadır. Böylece, enerji alanındaki dışa bağımlılığın azaltılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir.
İklim Kanunu’nun kapsadığı sektörler
Bu kanun teklifi, şehirlerin yönetimi, altyapı geliştirme, tarım, hayvancılık, yeşil alanların korunması ve su kaynaklarının yönetimi gibi birçok sektörü etkileyecektir.
Enerji, sanayi ve ulaştırma gibi alanları teknolojik ve çevre dostu bir anlayışla yeniden yapılandırmayı amaçlayan bir öneri geliştirilmiştir. Bu öneri sayesinde çevre, ekonomi, toplum ve halk sağlığı, iklim kaynaklı olumsuz etkilere karşı daha dayanıklı hale getirilecektir. Her ilde, vali başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri ile yerel yönetimlerin katılımıyla bir İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacak. Her il, kendi koşulları göz önünde bulundurularak özel eylem planlarını ilgili kurumların katkısıyla hazırlayacak. İlgili kuruluşlar, en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar kendi eylem ve strateji planlarını iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu bir şekilde tamamlayacak.
İklim değişikliği nedeniyle meydana gelen afetlerin yol açtığı kayıpları ve zararları en aza indirmek amacıyla çeşitli tedbirler alınacak. Bu çerçevede, risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri geliştirilecek. Tüm bu süreçler, entegre bir afet yönetimi yaklaşımıyla yürütülecek.
Su yönetimi ve arazi tahribatının önlenmesi için de kapsamlı önlemler alınacak. Ormanlar, tarım arazileri, meralar ve sulak alanlar üzerindeki iklim değişikliği etkilerini azaltmak adına, ilgili kurumlar tarafından belirlenen strateji ve eylem planları doğrultusunda su kaynaklarının etkin bir şekilde yönetimi sağlanacak. Ayrıca, denizel ve karasal koruma alanlarının niteliği ve oranı artırılacak. Kuraklık, erozyon ve arazi tahribatı gibi sorunların önlenmesi için ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları daha etkili bir biçimde gerçekleştirilecek.
Temiz teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması için ise, hidrojen teknolojisi gibi yenilikçi alanlarda kamu, özel sektör ve kurumlar arasında iş birliğinin güçlendirilmesi teşvik edilecek. Bu doğrultuda, yeni kanun teklifleri ve projelerle bu teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının artırılması hedeflenecek.
İklim Değişikliği ile Mücadele ve Yeşil Dönüşüm İçin Atılacak Adımlar
İklim değişikliği konusunda kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve toplumsal hassasiyetin artırılması amacıyla çeşitli eğitim ve farkındalık programları hayata geçirilecek. Tüm eğitim seviyelerinde müfredat ve öğretim planlarının güncellenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu, ilgili bakanlıklarla iş birliği yaparak gerekli çalışmaları yürütecek. Bu süreç, yeşil iş gücünün yetiştirilmesine de katkı sağlayacak.
Türkiye’nin Yeşil Taksonomisi, yatırım projelerinin çevresel etkilerini değerlendirmeye yönelik bir çerçeve sunarak, sürdürülebilir yatırımları teşvik edecek. Bu sayede, ülkemizdeki yatırım potansiyeli artacak ve uluslararası finansman akışları hızlanacak.
Ayrıca, Türkiye’nin uygulamaya koyacağı Emisyon Ticaret Sistemi ile iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının maliyet etkin bir biçimde azaltılması hedefleniyor. Bu sistem sayesinde sanayi tesisleri, yeşil dönüşüm kapsamında daha verimli, temiz ve rekabetçi üretim yöntemlerine geçiş yapma imkânı bulacak.
İklim Kanunu, yalnızca ticaret sistemiyle ilgilenen bir yasa değildir. Bu kanun, iklim değişikliğine bağlı afetlere karşı dayanıklı şehirler inşa etmek, su ve gıda güvenliğini sağlamak, Sıfır Atık uygulamalarını yaygınlaştırmak, yenilenebilir enerji kaynakları ve temiz teknolojilerin kullanımını teşvik etmek gibi önemli hedefler taşımaktadır. Aynı zamanda, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre bırakma amacı güden düzenlemeleri de içermektedir. Tarımsal alanların korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi gibi konular da bu yasayla desteklenmektedir. Bunun yanı sıra, emisyon ticaret sistemi sayesinde sanayinin daha rekabetçi, temiz ve verimli bir üretim sürecine geçiş yapması hedeflenmektedir.
İklim Kanunu'nun tarımsal faaliyetleri sonlandıracağı veya gıda üretimini tehlikeye atacağı yönündeki iddialar ise gerçeği yansıtmamaktadır. Kanunun hazırlık sürecinde, hayvancılığın tamamen ortadan kaldırılacağı veya sürdürülebilir protein anlayışıyla böcek bazlı bir beslenme sistemine geçileceği gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Bu tür iddialar, tamamen asılsız ve hayal ürünüdür. Aksine, bu yasa organik tarımı ve hayvancılığı desteklemekte, gıda güvenliğini önceliklendirmektedir.
Ayrıca, bu kanun kapsamında vatandaşlardan karbon vergisi alınması gibi bir durum da söz konusu değildir.
Yasada vatandaşlardan vergi alınmasına dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. "13 – Yasayla kömür ve petrol kullanımı tamamen sona erecek mi?" Yasanın, kömür ve petrol kullanımını tamamen ortadan kaldıracağına dair iddialar gerçekleri yansıtmamaktadır. Yasa, çevre dostu ve temiz enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmeyi hedeflemektedir. Yasanın tüm maddeleri, ülkenin kalkınma hedefleri ve toplumsal refah göz önünde bulundurularak uygulanacaktır. "14 – Yasada belirtilen karbon ayak izi ne anlama geliyor?" Karbon ayak izi, bir ürünün üretimi sırasında gerçekleşen emisyon faaliyetleriyle çevreye verilen zararın karbondioksit cinsinden ifade edilen miktarını temsil eder.
Bu bağlamda, teklif edilen kanunda görüldüğü üzere yalnızca üretim yapan kurumların, imalat süreçlerinde yeni ve çevre dostu teknolojiler kullanarak karbon ayak izlerini azaltma yükümlülüğü bulunmaktadır. Burada, aynı ürünün üretim aşamasında daha az enerji tüketimi ve maliyetle imal edilmesi hedeflenmektedir. Metinden anlaşılacağı üzere, bireysel ya da toplumsal özgürlüklerin kısıtlanmasına yönelik herhangi bir düzenleme veya durum söz konusu değildir. Tamamen, kurumların özellikle sanayi üretiminde enerji verimliliği ve yeni teknolojilerin kullanımıyla, doğal kaynakların ve çevrenin korunmasına odaklanılmaktadır.
Türkiye'de bir piknikte oyun oynayan çocuk, patlamamış bir top mermisi keşfetti.
Kırmızı ışıkta durmayan bir araç, bir taksiye çarparak kazaya neden oldu. Olayda toplamda 7 kişi yaralandı.
Kırıkkale'de soba nedeniyle meydana gelen bir faciada, gazinin eşi ile birlikte hayatını kaybetti.
Irak'ın kuzeyinde bir asker hayatını kaybetti.
Son dakika deprem bilgisi var mı? Hangi bölgede deprem meydana geldi? İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illerdeki son depremler hakkında AFAD verileri 04 Mayıs 2025 tarihine aittir.
Havuzda baygın halde bulunan 6 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti.
Sayfa Açılıyor…
Haberler
Yerel Gelişmeler
Finans
Hava Tahmini
En Popüler Aramalar
Kurumsal Bilgiler
DYG TELEVİZYONLARI
DYG RADYOLAR
DYG Radyo
DYG Dijital
Web sitemizdeki çerezleri, kullanıcı deneyimini geliştiren teknik unsurları desteklemek amacıyla kullanıyoruz. Bunun yanı sıra analitik çerezler de mevcut. Çerezleri kabul etmek istemiyorsanız, daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.