Dolar 38,5687
Euro 43,6369
Altın 4.017,28
BİST 9.167,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Az Bulutlu
İstanbul
25°C
Az Bulutlu
Pts 26°C
Sal 26°C
Çar 25°C
Per 23°C

Yenidoğan Çetesi Davasında Tehdit İddiaları ve Sanıkların Savunmaları

Yenidoğan Çetesi Davasında Tehdit İddiaları ve Sanıkların Savunmaları
REKLAM ALANI
4 Mayıs 2025 01:57
3

Savcıyı tehdit ettiği iddiasıyla tutuklanan sanık Mustafa Kemal Zengin, Yenidoğan Çetesi davasının dördüncü duruşmasında ilk kez söz aldı. Zengin, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit ettiği gerekçesiyle tutuklandığını belirterek, "Burada bir tehdit söz konusu değil. Ben sadece cinnet anında neler yapabileceğimi ifade ettim," şeklinde savunma yaptı.

DHA Aj

ARA REKLAM ALANI

Yeni doğan suç örgütü davası

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma, adliyenin konferans salonunda bugün saat 11.00'de başladı.

Duruşmaya, doktor Fırat Sarı'nın da bulunduğu 30 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, şikayetçiler ve avukatlar katılım sağladı.

Savcıyı tehdit eden zengin kişi savunmasını yaptı.

Duruşmada, soruşturmayı yürüten savcı Yavuz Engin'i makamında tehdit ettiği iddiasıyla tutuklanan ve dosyası birleştirilen sanık Mustafa Kemal Zengin, ilk kez savunma yaptı. Zengin, salondaki diğer sanıkları tanımadığını, bu davaya nasıl dahil olduğunu anlamadığını ifade etti. Sadece bir sanığı tanıdığını belirten Zengin, olayların gelişimini şöyle açıkladı: "Bir gün arkadaşım Yavuz Çelik, üvey kızı Tuğçe Toptemel'in tutuklandığını söyledi ve tanıdık bir avukat olup olmadığını sordu. Ben de Aylin Hanım'a durumu ilettim. Aylin dosyayı inceledikten sonra, 'Soruşturma savcısı benim arkadaşım, bu dosyayı almam etik olmaz.' diye yanıt verdi. Kendi araştırmalarım sonucunda korkunç şeyler öğrendim."

Zengin, savcıyı tehdit etmediğini savunarak, "Aylin bana 'Savcı beyin yanına gidelim.' dedi. Çikolata alarak yanına gittik, çayımızı içip sohbet ettik. Ben Tuğçe'nin serbest bırakılmasını istemedim. Bebek ölümleri devam ederken hastaneleri neden kapatmıyorsunuz? Hastane yöneticilerini ve doktorları neden tutuklamıyorsunuz?" şeklinde konuştu. Dışarı çıktıklarında Aylin'e, "Bu adam senin arkadaşın değil, bizi kayda aldı." dediğini belirtti. Zengin, görüntülerin tamamının izlendiğinde gerçeğin anlaşılacağını vurguladı.

Zengin, duruşmaya geliş nedenini de vicdanının sesini dinleyerek yaptığını ifade etti. "Ölen çocuklar benim çocuğum olmasa da vicdanımın sesi beni buraya getirdi. Ortada bir tehdit yoktu, sadece cinnet noktasına geldiğinde neler yapabileceğimi söyledim." dedi.

Ayrıca, "Şu anda burada bulunduğum dava Türkiye'nin en büyük utanç davasıdır. Eğer burada birkaç gariban hemşireye ceza vererek Türkiye'deki sağlık sorunlarını çözebileceğimizi düşünüyorsak, vah halimize. Bebekler ölürken 18 ay nasıl beklenebilir? Hastaneler kapandığı için mutlu oldum ama bu kuruluşlar isim değiştirip yeniden açılacak. Benim maddi kaybım olabilir ama bir insanın itibarını kaybetmesi bu kadar basit mi? Bu davanın benimle bir alakası yok. Videonun tamamını izleyin, bu suçlamalardan aklanacağımı biliyorum." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, 23 Nisan'ın resmi tatil olması nedeniyle duruşmanın 24 Nisan Perşembe günü devam etmesine karar verdi.

Hemşire Nigar Kubilay, davada savunma yaptı. Başhemşire olarak görev yaptığı süreçte Fırat Sarı ile birlikte çalıştıklarını, ancak aralarında uyumsuzluk olduğunu belirtti. Kubilay, "Fırat Sarı ile anlaşmazlık yaşadık ve beni yönetime şikayet etti. Yönetim, 'Fırat Bey ile aynı ortamda bulunma' şeklinde bir uyarıda bulundu. Kısa bir süre sonra da işten çıkarıldım. Yönetimle görüşüp, 'Ya ben ya Nigar' şeklinde bir ifade kullandı" dedi.

"BANA 'PROBLEM YOK' DEDİLER"

Bu işten ayrıldıktan sonra yeni görevine başladığı hastanenin yenidoğan bölümünde Fırat Sarı'nın da çalıştığını belirten Nigar Kubilay, "Yönetimle görüşerek daha önce yaşadığımız olayları aktardım. Onlar ise 'Sorun yok' yanıtını verdiler." dedi.

Kubilay, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Ben epikriz raporu hazırlamadım, bu hemşirenin sorumluluğunda değil. Hasta vefat ettiğinde epikrizin yazılması gerekiyor, ancak sistemde kaydedilmemişti. Bu durumu hatırlattım."

Fırat Sarı'nın daha önceki mesajı hakkında bilgi talep edildi.

Fırat Sarı'nın mesajlaşmalarında Nigar Kubilay hakkında "İşine geldiği gibi davranıyor. Ona neden değer veriyorsun? Kanlı Nigar" ifadelerini kullandığı ortaya çıktı. Bu duruma yanıt veren Nigar Kubilay ise, "Aramızda bir anlaşmazlık vardı, bu tür söylemler beklenebilir. Ancak ben bir epikriz yazmadım." şeklinde konuştu.

"BANA HASTA BULUN" İFADESİ GÜNDEME GELDİ

Mahkeme başkanının, "Konuşma kayıtlarında 'Bana hasta bulun' dediğiniz görülüyor. Bu konuda ne savunuyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Kubilay şu şekilde yanıt verdi:

Hastane yönetimi, hasta bulmamızı talep etti, bu yüzden ben de hasta aramamız gerektiğini ifade ettim.

Sanık Nigar Kubilay, savunmasına devam ederken mesul müdür ile başhekimin ayrı şahıslar olduğunu ve görevlerinin de farklı olduğunu ifade etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Bu bilgiyi ilk defa sizden duyuyorum. Bu kadar duruşmadır ki, kimse böyle bir bilgiyi paylaşmadı." şeklinde bir yanıt verdi.

Yenidoğan Çetesi Hangi Suçlarla İlgili?

112 acil sevk sistemini ihlal ederek bebekleri yoğun bakım ünitelerine göndermek, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan daha fazla ödeme almak amacıyla hastanede yatış sürelerini uzatmak, ihmal sonucunda ölümlere yol açmak ve hastanelerde kullanılması gereken ilaçları satmak gibi ağır suçlamalarla karşı karşıya. Yenidoğan Çetesi davasında 47 sanığın yargılandığı süreçte yer alan bu iddialar, oldukça çarpıcı ve korkutucu.

Dava, geçen yıl 18 Kasım tarihinde başlamıştı. Takip eden haftalarda ise tüm sanıklar ve avukatlar savunmalarını sona erdirmiş oldu.

Sanıkların çoğu bebek ölümleriyle ilgili suçlamaları kabul etmedi. Ara sıra suçu birbirlerine yüklemeye çalıştılar. Duruşmalar sırasında ses kayıtları ve şüpheli ifadeler önemli bir rol oynadı. Ayrıca, yoğun bakımda nöbetçi doktor bulunmadığı, işlerin hemşirelere devredildiği ve sahte epikriz raporlarının hazırlandığı belirlendi.

"Fırat Hoca, bize 'Sizlere prim sağlayacağım' dedi."

Duruşma sırasında tutuklu sanıklardan biri olan idari amir Remzi Karaca, savunmasını yaptı. Karaca, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.

Görevi, 112 Acil Servis aracılığıyla gelen hastaların bilgilerini doktorlara ulaştırmak olan Karaca, "Doktorun hastayı kabul edip etmeyeceğine dair karar verdikten sonra bu durumu 112 servisine bildiriyoruz. Bazı hastalar hastaneye kendi ambulansımızla gelmek istiyor. Bu durumda hastadan ücret alıyoruz; ancak eğer 112 ile sevk edilecekse herhangi bir ücret talep edilmiyor. Eğer hastamız ambulans hizmetimizi kullanacaksa, 112'yi arayarak durumu bildiriyoruz." şeklinde ifade etti.

Sanık, savunmasının ilerleyen kısmında, "Fırat hoca bize, 'Size prim vereceğim' şeklinde ifade etti. Bu nedenle, Mert aracılığıyla bize düzenli olarak küçük miktarlarda motivasyon parası yollardı." şeklinde konuştu.

Ailesine veda etti.

Duruşmaya 13.15'te ara verildi. 45 dakikalık molanın ardından duruşma saat 14.30 civarında yeniden başladı.

Suç örgütü liderliği ile suçlanan Fırat Sarı'nın duruşma sırasında zaman zaman arkasını dönüp izleyici kısmında bulunan ailesine gülümseyerek el sallaması gözlerden kaçmadı.

"YENİDOĞAN BEBEKLERE MÜDAHALE ETMEDİM"

Duruşmaya, tutuklu sanık doktor Zeki Ötünç'ün savunmasıyla devam edildi. Ötünç, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

2019 yılında beyin kanaması geçirdim ve bu durum beni tam 10 gün boyunca yoğun bakımda kalmaya mahkum etti. Bu süreç sonrasında iş bulmakta zorlandım ve uzun bir süre işsiz kaldım. İki yılın ardından, daha önce birlikte çalıştığım Cansel hemşire bana yeni bir iş teklifi sundu. Bu pozisyonda sadece gündüz çalışacaktım. 2022 yılının sonunda Bağcılar'da bir işe başladım. Ancak orası satıldığında, Beylikdüzü Medilife Hastanesi'nde çalışmaya başladım. 2024 yılının başında ise bir şeylerin ters gittiğini hissettiğim için istifa ettim.

SGK'yı dolandırmadığımın altını çizmek istiyorum. Yenidoğan bebeklerle ilgili herhangi bir olumsuz durumum yok. Hastane, maaşımın bir kısmını elden ödedi. Ödeme, hastaneden bir kısmı ve anlaşmalı oldukları sağlık şirketinden diğer kısmı olarak iki ayrı kaynaktan yapılıyor. Bu sağlık şirketi de Fırat Sarı'ya ait. Herkes bize 'Bebek katili' diyor ama bir insanın bebek öldürerek nasıl para kazanabileceğini anlamıyorum. Medyanın etkisiyle zor bir süreçten geçiyorum.

Aslında, suçlu olduğumu kanıtlamanız gereken bir durumdayken, ben burada suçsuzluğumu kanıtlamaya çalışıyorum.

Uygulamamızı indirin, en son gelişmelerden haberdar olun

TÜRKİYE'DEN HABERLER

Irak'ın kuzeyinde bir asker yaşamını yitirdi.

Son dakika deprem haberi var mı? Şu anda deprem hangi bölgede meydana geldi? İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illerde AFAD’ın açıkladığı son depremler 04 Mayıs 2025.

Havuzda baygın halde bulunan 6 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti.

İstanbul'da Gazze'ye destek amacıyla gerçekleştirilen yürüyüş

Kocasinan Belediye Meclis Üyesi Özkan, vefat etti.

Sırrı Süreyya Önder yaşamını yitirdi.

Sayfa açılıyor…

Haberler

Bölgesel Gelişmeler

Ekonomi

Hava Tahmini

Popüler Aramalar

Kurumsal Bilgiler

DYG Yayıncıları

DYG Radyoları

DYG Dijital

Web sitemizdeki çerezleri, kullanıcı deneyimini geliştiren teknik unsurları desteklemek amacıyla kullanıyoruz. Bunun yanı sıra, analitik çerezler de mevcut. Çerezleri reddetmek isterseniz, daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.